Nobel ödüllü savaş muhabiri John Pilger, İngiliz New Statesman için kaleme aldığı yazısında, Batı'nın Libya'ya saldırısının 'sivilleri korumak' amacında olduğu iddiasına karşı çıkıyor, saldırının; kaynakları zengin ülkelere dönük tarihi eski açgözlü tecavüzlerin bir devamı olduğunu ifade ediyor.
JOHN PILGER* (www.timeturk.com)
Libya'ya dönük Avro-Amerikan saldırısının kimseyi korumakla bir alakası yok, yalnızca ölümcül saflar böyle bir zırvalığa inanabilirler. Bu, dünyanın kaynak zengini stratejik bölgelerinde ortaya çıkan halk isyanlarına Batı'nın bir yanıtı ve yeni emperyal rakibi Çin'e karşı yıpratma savaşının başlangıcı.
Başkan Barack Obama'nın tarihsel olarak varlığı artık garanti. O, Amerika'nın Afrika'yı işgal eden ilk siyah başkanı. Libya'ya tecavüzü, kıtanın karlı doğal kaynaklarını Afrika'nın fakirleştirilen insanlarından ve hızla ticari etkisi genişleyen Çin'den çekip güvenlik altına almak için 2007'de kurulan ABD Afrika Komutanlığı tarafından yürütülüyor.
Angola ve Nijerya ile birlikte Libya, Çin'in öncelikli petrol kaynağı. Amerikan, İngiliz ve Fransız uçakları şimdi hem "iyi" hem de "kötü" Libyalıları yakarken, 30 bin Çinli işçinin tahliyesi yolda, belki de kalıcı olarak. Oysa Batılı yetkililerin ve medyanın "deli ve suçlu Albay Kaddafi" kendi insanlarına karşı "soykırım"a hazırlanıyor açıklamaları hala kanıtlanmayı bekliyor. Zira bu, Yugoslavya'nın parçalanışının finali ve Avrupa'nın en büyük ABD askeri üssünün kuruluşunda Kosova ile ilgili sahte "insani müdahale" ihtiyacı iddialarının hatırlatıyor.
Detaylar da benzer. Libya'nın "demokrasi yanlısı isyancılar"ı söylentilere göre Albay Halife Haftar'ın komutasında. Kendisi, ABD Jamestown Vakfı'nın yaptığı bir çalışmaya göre, 1988'de Libya Ulusal Ordusu'nu "Amerikan Haber Alma Teşkilatı'nın güçlü desteği" ile kurdu. Son 20 yılda Albay Haftar, kendisine eğitim kampı da sağlandığı CIA'nın merkezi Virgina Langley'den çok uzakta yaşamıyordu. El Kaide'yi ve Bush / Blair'in Irak ile ilgili yalanlarını senaryolaştıran Irak Ulusal Kongresi'ni yaratan Mücahitler de, yeşil Langey'de aynı zamanda benzer bir şekilde onurlandırılmıştı.
Libya'nın diğer "isyan"cı liderleri arasında her ikisi acımasız bir şekilde görüş ayrılıklarını bastırma konusunda etkileyici bir üne sahip Kaddafi'nin Şubat'a kadar adalet bakanı olan Mustafa Abdul Jalil ve İçişleri Bakanı General Abdel Fattah Younes de bulunuyor. Libya'da Kaddafi'nin insan hakları ihlalleri rekorlarına karşı öfkeyi de içeren bir iç savaş ve kabile savaşı yaşanıyor. Yine de bu Libya'nın bağımsızlığı ve kullarla dolu bölgede Batı'ya tolere edilmez gelen rejimin yapısı değil, bu düşmanlık, Kaddafi Batı destekli kendisinden daha nefret uyandıran bir tiran olan feodal kral İdris'i devirdiğinden beri 42 yıldır ancak değişti. Bedun abartması ve acayip yolları ile Kaddafi çok uzun zamandır ideal bir "deli köpek" (Daily Mirror), şimdi kahraman ABD'li, İngiliz ve Fransız pilotların Trablus'un gebelik hastanesi ve kalp merkezinin de içinde bulunduğu kentsel yaşam alanlarının bombalaması için. ABD'nin en son 1986'daki bombardımanı evlatlık kızını öldürmeyi başarmıştı.
ABD'nin, Britanya'nın ve Fransa'nın başarmayı umdukları şey insanların özgürleşmesinin karşıtı. Washington'un, Londra'nın ve Paris'in ses ve şiddeti, el altından çabalarda, Tunus ve Kahire'nin Ocak'lı umut günlerinin hatırasını bulanıklaştırmayı ve hem diktatörden hem de yabancıların talepleri doğrultusunda yozlaşanlardan ülkelerini kurtarmaya çalışan Libya'nın hakiki demokratları ve ulusalcılarının çoğunun dikkatlerini kalplerini alarak kazanımlarının sessizce çalınmamasını garantileme görevinden dağıtmayı başardı. 23 Mart'ta ABD destekli Mısır ordusu tüm grev ve protestoları hariç tutan bir kararname yayınladı. Bu batıda ancak haberleştirildi. Akredite şeytan ve gerçek haşere İsrail, Kaddafi ile şimdi toptan toprak hırsızlığına ve atılmalarına devam edebilir. Facebook, 15 Mayıs'a topyekün Filistin isyanı -Üçüncü İntifada- çağrı sayfasını kapatma baskısı altında.
Bunlardan hiçbiri şaşırtıcı olmamalı. Tarih, Asya Times'a konuşan iki üst düzey Birleşmiş Milletler diplomatının ifşa ettiği gibi bir çeşit entrikadan azı değil. BM'nin saldırı yerine neden gerçekleri araştırma komisyonu kurmadığı sorularına karşılık kendilerine görüşmenin Beyaz Saray ile Suudi Arabistan arasında gerçekleştiğini söylenmiş. Suudiler Bahreyn'de halk isyanını bastırırlarken ABD "koalisyonu" huysuz Kaddafi'den "hırsını çıkartacak." Son söylenen başarıldı, eli kanlı Bahreyn Kralı Londra'da kraliyet düğününün konuğu olacak.
Bu hareketin somutlaştırılması; Başbakan olarak tek gerçek işi televizyon endüstrisinin servetine striptizci Michael Green'i katmak olan David Cameron'dur. Yemen'de insanlar 18 Mart'ta Abdullah Saleh'e başkaldırıp Saleh rejimi 52 göstericiyi katlederken, Cameron, onun gibi Britanya icadı tiranlara Körfez'de silah satıyordu. Cameron kayda değer hiçbir şey de söylemedi. Yemen "bizimkilerden biri" dedi, Britanya Dışişleri Bakanlığı'nın yapmayı sevdiği gibi. Şubat'ta Cameron kendisinin "devletin çok kültürlülüğü"ne -Müslümanlar için bir kod- saldırıda ifşa etti. "Son yılların toleransından da azına çok ihtiyacımız var" dedi. Bunun için Fransa'nın faşist Ulusal Cephe lideri Marine Le Pen tarafından alkışlandı. "30 yıldır kamu yaşamından bizi alıkoyan açıklama tam olarak böyle bir şeydi" dedi. Le Pen bunun üzerine Financial Times'a ve ekledi: "Onu sadece kutlayabilirim."
Britanya imparatorluğu en açgözlü zamanında görev icabı çok sayıda David Cameron üretti. Victoria çağının çoğu "uygarlaştırıcı"sından farklı olarak günümüzün oturaklı Dört Büyükler'inin (İngiltere'nin dört ticaret bankası: Barclays, Lloyds, The Midland, The National Westminster -ç.n.) savaşçıları -William Hague (Dışişleri Bakanı -ç.n.), Liam Fox (Savunma Bakanı -ç.n.) ve ihanetçi Nick Clegg'i (Başbakan vekili -ç.n.) ilave ederek- mesafeleri ve kültürleri değiştirmede demeç ve hareketlerinin sonuçları olan kan dökmeye ve ıstıraba dokunmuş değiller. Onlar, daima aşağılayıcı bir havada baygın ıvır zıvırları ile yurt içinde olduğu gibi yurtdışında da korkaklar. Hediyeleri; savaş, ırkçılık ve Britanya'nın zor kazanılmış sosyal demokrasisinin yıkımıdır. Gelecek sefer, yapmanız gerektiği gibi yine yüz binler olup sokaklara çıktığınızda bunu hatırlayın.
*John Pilger: Uzakdoğu Asya uzmanı ünlü İngiliz gazeteci, yazar ve yapımcı.
ETHA
Kaynak: www.timeturk.com - 11 Nisan 2011 Pazartesi - 11:13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder