26 Ekim 2019 Cumartesi

TRABZON'UN FETHİ'NİN 558. YIL DÖNÜMÜ BÜYÜK BİR COŞKUYLA KUTLANDI

TRABZON - Trabzon'un Fatih Sultan Mehmed Han (K.S.) tarafından fethedilişinin 558. yıl dönümü büyük bir coşkuyla kutlandı.


Zağnos Burcu önünde başlayan törene, Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Atilla Ataman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Metin Alper, il protokolü, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşımız katıldı.


Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan tören, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Atilla Ataman'ın konuşması ile devam etti.


Trabzon'un fethi dolayısıyla düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verildiği tören, Büyükşehir Belediyesi Kanuni Mehteran Takımı'nın verdiği konser ve Olgunlaşma Enstitüsü tarafından katılımcılara hazırlanan Osmanlı Şerbeti'nin ikram edilmesiyle sona erdi.


FATİH SULTAN MEHMED (MUHAMMED) HAN (K.S.) KİMDİR?

21 yaşında yaptığı zekice planla Bizanslıları şaşırtan ve 29 Mayıs 1453 yılında İstanbul'un fethiyle yeni bir çağ başlatan, 15 Ağustos (26 Ekim?) 1461 yılında Trabzon'un fethiyle Ana Vatan Anadolu'da Türk-İslam Birliğini sağlayan, Osmanlı Türk-İslam Cihan Devleti'nin / İmparatorluğu'nun büyük hükümdarlarındandır.


Babası Osmanlı Hükümdarı II. Murat Han'dır. Fatih Sultan Mehmed henüz 12 yaşındayken babasının isteğiyle tahta çıkmıştır. Ancak Osmanlı'nın o zamanki şartları ve yaşının küçüklüğü yüzünden tahtını iki yıl kadar sonra, 1446 yılında kendi isteğiyle tekrardan tahtı babasına bırakmıştır.

İkinci kez tahta çıktığında 19 yaşında bir gençti. İstanbul'un fethi için Musluhiddin ve Saruca Serkan gibi Osmanlı mühendislerine ve Macar Urban'a, Edirne'de 'şahi' adı verilen toplar döktürdü.

İstanbul'u fethettiğinde sadece 21 yaşındaydı. İstanbul'un fethiyle Orta Çağ'ı kapatıp Yeni Çağ'ı açan Sultan Mehmed, fetihten sonra 'Fatih' unvanını aldı.

Zevk ve sefadan hoşlanmazdı. İdari ve askeri çalışmalar zamanının çoğunu alırdı. İlime büyük önem verirdi. Devrin önemli âlimlerinin ilim ve irfanından yararlanmaya çalışırdı. Bilime meraklıydı. Büyük bilim adamlarını İstanbul'a getirtti. İlim ve Bilim adamlarına sahip çıkararak, İstanbul'u İlmin ve Fennin başkenti haline getirtmiştir.

Çok sayıda lisan biliyor, konuşuyor ve yazabiliyordu. Türkçe'nin yanında Yunanca, Arapça, Latince, Farsça, İbranice'yi ana dili gibi konuşurdu. Rumca ve Sırpça da biliyordu.

Şairler, sanatkârlar ve âlimlerle sıklıkla bir araya gelir sohbet ederdi. Özellikle hocası Akşemseddin (K.S.), en çok değer verdiği âlimlerden biriydi. İstanbul ve Trabzon'un fethinden dolayı Roma İmparatorluğu'nun varisi olup İtalyan kültürüne meraklıydı. Hatta son seferi de bu günkü İtalya topraklarınaydı.

Fatih, 'Avni' mahlası ile divanlar yazdı. Mahiyetindeki 185 şairden 30'unu maaşa bağlamıştı. Okumayı severdi. Kanuni'den çok önce, bir kanunname ve bir anayasa hazırlatmıştı.

Topkapı Sarayı'nda, dünyaca ünlü pek çok eserlerin yer aldığı büyük bir kütüphane kurmuştur. Çağdaş tarih yazıcılığı Osmanlı'da Fatih dönemiyle başlamıştır.

Osmanlı tebaasındaki tüm dinlere mensup halka eşit mesafedeydi. 1481 yılına kadar tahtta kaldı. Bizzat 25 sefere katıldı. Otlukbeli'de Uzun Hasan'ı yenince, zaferini kutlamak için 40 bin esiri serbest bıraktı. 900 bin Km2 olan Osmanlı topraklarını, 2 milyon 214 bin Km2'ye çıkarmıştır.

Venedik Kralı tarafından planlanan on dört suikast girişiminden Allah-u Teâlâ'nın (C.C.) izni ile sağ kurtulmayı başarmıştır.

Çok hasta olmasına rağmen sefere çıktı, gut hastası (nikris) olduğu için ata binmesi en son yapılacak şeydi. Üsküdar'ı geçerken hastalandı. Gebze'de 3 Mayıs 1481'de Rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur. Kabri, İstanbul Fatih İlçesinde Fatih Camii'nin yanındaki türbededir.

Zehirlendiğini düşünen tarihçiler de vardır. Öldüğünde Papa, onun ölümünü kutlamak amacıyla üç gün boyunca gece-gündüz durmaksızın Vatikan çanlarını çaldıracak kadar çılgınlaşmıştır.

Hristiyanlar tarafından, Osmanlı Türkleri'nin İstanbul'u fethettiği yılı "Dünya'nın Sonu" şeklinde tanımlandı. İstanbul'un fetih tarihinin 1453 olduğu dikkate alınarak, rakamsal değerleri toplamı 1+4+5+3=13 olduğundan Hristiyan dünyası kendileri için büyük felaketi simgelediğini düşünerek, 13 sayısını; uğursuz, İslam dünyası ise Allah Resulü Hz. Muhammed'in (S.A.V.) İstanbul'un Fethi ve fetheden kumandanın çok büyük kumandan olduğunu bildiren Hadis-i Şerifleri nedeniyle İstanbul'un fetih tarihini uğurlu ve 13 sayısını kutsal sayı olarak kabul etmişlerdir.

Son yapılan anketlere göre, akla ismi ilk gelen Osmanlı sultanı olmuştur. Birçok tarihçiye göre Fatih, Devlet-i Ebed Müddet geleneğinin son hükümdarıydı. (Y.Kaynak: https://listelist.com/fatih-sultan-mehmet/)

26.10.2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder