12 Temmuz 2011 Salı

“BATI’DAN DA, KADDAFİ’DEN DE RAHATSIZIZ!”


Libya halk direnişini, bölgeden Türkiye’ye yeni gelen 17 Şubat Devrimci Gençleri’nin Misrata sorumlularından Dr. Selim Muhammed ile konuştuk.

 
Röportaj: Samet Doğan / TİMETURK

Libya'da çatışmaların şiddetini artırmasına rağmen Kaddafi'ye karşı başlatılan halk hareketi mücadeleye devam ediyor. Halkın sokaklara inmesinden bu yana büyük çatışmaların yaşandığı Libya’da halen devam eden halk direnişini, bölgeden Türkiye’ye yeni gelen 17 Şubat Devrimci Gençleri’nin Misrata sorumlularından Dr. Selim Muhammed ile konuştuk.

Libya’da yaşanan acıların dünya tarihinde yaşanmadığını vurgulayan Selim Muhammed, Kaddafi’nin devrimcilere ve halka yönelik yoğun bir dezenformasyon uyguladığını söylüyor.

LİBYA’DA DİRENİŞ NE DURUMDA?

Libya direnişinde şu an 3 cephe bulunmakta. Batı Cephesi, Misrata Cephesi ve Ecdebiye cephesi. Şu anda bu cephelerde şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Batı Cephesi ve Misrata Cephesi sürekli olarak Trablus’a doğru ilerliyor. Misrata’nın Zliytan bölgesi Trablus’a 50 km uzaklıkta ve devrimciler buralara kadar ilerlemiş durumda. Tabi Kaddafi ordusu silah olarak bizden çok güçlü; ama savaşı kalben güçlü olan kazanır.

“NATO; DEVRİMCİLER İÇİN DEĞİL, SİVİLLER İÇİN ORADA!!!”

Peki, Koalisyon Güçleri size yardım ediyor mu?

Bakın burada izah etmemiz gereken bir yer var. Libya halkı kesinlikle NATO’nun müdahale etmesini istemedi. Bildiğiniz gibi isyanın ilk günlerinde, Kaddafi kendi kalkına karşı ağır silahlar kullandı. İsyancıların bulunduğu bölgeleri tanklarla, füzelerle ve uçaklarla vurdu. Bu vahşet artık ayyuka çıktı ki biz Arap devletlerinden yardım bekliyorduk, İslam Konferansı Örgütü gibi pek çok kuruluştan yardım istedik ama hiçbir sonuç alamadık. Libya halkı o dönem Katar ve Türkiye gibi ülkelerden çok şey bekledi. Biz Batı’nın orada olmasından gerçekten rahatsızız. Direnişçilerin Batı güçleriyle hiç bir ilgisi yoktur.

NATO’nun devrimciler için değil, siviller için orada olduğunu belirtmemiz gerekiyor.!!

Türkiye’de Kaddafi’yi destekleyen gruplar var. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Kuşkusuz bu kardeşlerimiz, İsrail ve Emperyalizm karşıtlığı adı altında bu düşünceye sahipler. Kaddafi’yi iyi tanıyınca farklı düşüneceklerinden eminim. Çünkü biliyorsunuz Kaddafi açıklamalarında İsrail’i kendisinin kurduğunu ve bu kritik döneminde İsrail’in kendisine yardım etmesi gerektiğini söyledi. Bu ayan beyan ortadayken nasıl Kaddafi büyük bir savaşçı konumuna yükseltilebilir ki? Kaddafi’nin İsrail’le yaptığı anlaşmaları bir araştırın. Ayrıca oğul Kaddafi de İsrail ile sürekli görüşüyor, şu anda halkın üzerinde kullandıkları tüm silahlar İsrail’den geliyor. Biz Müslüman insanlarız, Libya halkı Batı’nın müdahalesinden rahatsız olduğu gibi Kaddafi’nin yönetiminden de rahatsız. Çünkü bizim için iki taraf da aynı yoldadır.

“EL-KAİDE KADDAFİ’NİN OYUNA GELMEDİ!!”

Rejim Libya’daki direnişin El Kaide odaklı olduğunu iddia edilmişti, El Kaide’nin Libya’daki durumu nedir?

Bu konu herkesin mâlumudur. Kaddafi Batı’yı korkutmak için El-Kaide ismini kullanıyor. Ayrıca Libya halkı El-Kaide’nin fikirlerini benimsemiyor. Biz ülkemizin bütünlüğü ve halkımızın özgürlüğü için savaşıyoruz. Kaddafi bunu kullanabilmek için örgüt mensuplarının Libya’ya girmesi noktasında yoğun çaba gösterdi. Çünkü bu Kaddafi için tutunacak bir daldı; fakat El-Kaide bu oyuna gelmedi.

“HİTLER BİLE BU KADARINI YAPMADI!”

Libya askerlerinin büyük işkenceler yaptığından bahsediliyor...

Evet, bu konuda konuşmaktan çok utanıyorum ama, sırf bu zulmün insanlar tarafından bilinmesi için konuşacağım. Ben Misrata’da yaşıyorum ve sadece bu şehirde gördüklerim dayanılacak gibi değildi. Libya halkı şuan çok büyük acılar yaşıyor. Biz bu zulmü tarihin hiçbir safhasında görmedik. Emin olun, Hitler bile bunlardan daha merhametlidir.

Kaddafi ordusunun tanklarını ya da askerî jiplerini ele geçirdiğimizde bulduğumuz şeylere inanamayacaksınız: Extacy ve viagra hapları ile içki! Düşünün saldırmadan önce askerler bu hapları kullanıyor ve halkın üzerine saldırıp evlere giriyor. Zaten Kaddafi’nin komutanlarına gönderdiği ve özetle “yakın yıkın ve dağıtın” yazan imzalı belgeler bulduk.

Böylelikle sadece Misrata’da 1300 kadın ve çocuk öldürdüler.

Libya’da bizi utandıran ve halkın ruh sağlığını bozan şey ise tecavüz olayları oldu. İşkencelere dayanabiliyorsunuz ama bu konuda boynunuz hep bükük kalıyor. Kaddafi’nin askerlerinin vicdan taşıdığını düşünmüyorum, bunlar sanki birer robot, emrediyorsunuz ve yapıyorlar. Şimdi size anlatacaklarımdan ötürü beni bağışlayın, gerçekten bunu bana ancak çaresizlik anlattırabilir, çünkü bu acılar dayanılacak türden değil.

Devrimci güçlere bağlı bir asker anlattı bana. Nöbette beklerken, bir adam koşarak kendisine yaklaşır ve elindeki bazukayı göstererek, karşıdan giden aracı vurmasını ister. Devrimci şaşkınlıkla adamı anlamaya çalışır; adam ‘araç uzaklaşmadan vur’ diye ısrar edince devrimci ateş eder ve araç havaya uçar. Devrimci genç, aralıksız ağlayan adamı sakinleştirerek araçta kimlerin olduğunu sorar. Aldığı cevap yürek parçalayacak cinstentir. Kaddafi askerleri, meğer adamın kızını o araca bindirerek kaçırıyorlarmış; kızının askerlerin eline düşmesi ölmesinden daha kötüdür diye düşünen baba da böyle bir talepte bulunmuş. Sonrasında ise sürekli ‘böylesi daha hayırlı’ diye kendi kendine söylenip durmuş.

Bir Kaddafi askeri yakalamıştık, devrimci gençler cep telefonunu incelediklerinde kanımızı donduran görüntülerle karşılaştık. Bir videoda işkenceden geçirilen insanların görüntüleri vardı. Bir diğerinde ise bir kız kardeşimize askerler tecavüz ediyordu ve iki asker de kızın ihtiyar babasına durumu izlettirmek için onu tutuyordu. Kızcağız babasına, “N’olur bakma baba” diye yalvarıyordu.

Bunlar gerçekten çok büyük acılar, (ağlıyor…) size anlattıklarım belki de yaşananların çok küçük bir bölümü. Bu kadar şeyin ardından Kaddafi’nin yanında duranlara seslenmek istiyorum: Vicdanınız varsa bu katil ve vahşi insanların yanında durmaktan vazgeçin.

Peki, Kaddafi geçmişte halkını seven ve ülkesine yatırım yapan bir lider olarak biliniyordu. Kaddafi’nin geçmişi hakkında neler söylemek istersiniz?

Kaddafi’nin suçları sadece bugün yaptıklarıyla sınırlı değil. Diktatörlerin ülkelerinde neler yaptıklarını ve yapabileceklerini iyi kavramak gerekiyor. Kaddafi zaten bir devrimci değildir; darbecidir. Darbeyle geldikten sonra binlerce suç işlemiştir. 1996 yılında suçlu ilan ettiği 1270 Müslüman’ı katletti. Bu insanların aileleri, onların idam edildiklerinden ancak 2009 yılında haberdar oldular. Zaten adam psikopat ve sıra dışı şeylerle ilgileniyor, sihir ve Kur’an-ı Kerim üzerinde oynama yapıyor, kendini Arapların atası olarak görüyor ama yaptıkları şerefli bir insanın yapacağı türde şeyler değil. Bu adam Minareleri yıktı, Kur’an-ı Kerim’leri camilerde toplayıp yaktırdı. Kadınlarımıza tecavüz ettirdi. Sizlere yeniden söylüyorum, dünyadaki tüm kötülükler bu adamın şahsında toplanmıştır.

“LİBYA ASKERİNİN BİR DAVASI YOK”

Kaddafi rejminin yıkılacağını düşünüyor musunuz?

Allah’ın izniyle tüm diktatörler coğrafyamızdan defolup gidecekler. Biz buna inanıyoruz. Kaddafi, parayı kullanarak medyada bizi kötülemeye devam ediyor ama biz halkız ve Libya halkı güçlüdür, vazgeçmez. Askerlerin silahları var, bizden daha güçlüler ama yürekleri ve davaları yok. Biz bir inanış üzerine mücadele ediyoruz ve inşallah Kaddafi’nin gidişini hep birlikte izleyeceğiz. Ayrıca Kaddafi’nin halkın karşısında ve adil bir mahkemede hesap vermesini istiyoruz.

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Türkiye’ye ve halkına insanî yardımlarından dolayı teşekkür ediyoruz. Libya halkının Türk halkına karşı yoğun bir sevgisi ve saygısı var. Türkiye’nin bölgemizde daha büyük rol almasını istiyoruz.

Evet, Libya devleti zengin; ama gelin görün ki halkı çok fakir. Şu an büyük sıkıntılarımız var, bu sıkıntıları daha hızlı atlatabilmek için Türk halkından bize yardım etmelerini diliyoruz.

Sadece Misrata bölgesinde Osmanlı döneminden kalma binlerce Türk ailesi yaşıyor; dinimiz bir, tarihimiz bir. Bu zor süreçte en başından beri yanımızda olduklarından dolayı ben, tüm devrimciler adına, Türkiye halkına teşekkür ediyorum.

www.timeturk.com - 12 Temmuz 2011 Salı - 16:42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder