28 Haziran 2010 Pazartesi

FEMİN&ART KADIN SANATÇILARDAN PANEL

Femin&Art Kadın Sanatçılar Derneği Genel Merkezi tarafından Dün Trabzon Hüseyin Kazaz Kültür Merkezinde “SANATIN VE SANATÇININ DÜNYA BARIŞINA KATKISI” konulu panel düzenlendi.


Femin&Art Kadın Sanatçılar Derneği Genel Merkezi tarafından 20-27 Haziran 2010 tarihleri arasında planlanan etkinlikler kapsamında, dün Trabzon Hüseyin Kazaz Kültür Merkezinde: “SANATIN VE SANATÇININ DÜNYA BARIŞINA KATKISI” adlı panel düzenlendi.

Panele; Trabzon Karikatürcüler Derneği Başkanı Karikatürist Yazar Harun YAVRUOĞLU, İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Gülsüm SAĞLAMER, Trabzon Femin&Art Kadın Sanatçılar Derneği Genel Başkanı Şükran ÜST, Karadeniz Teknik Üniversitesi(KTÜ) Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şengül ÖYMEN GÜR ve Gazeteci Yazar Ahmet Şefik MOLLAMEHMETOĞLU panelist olarak katıldılar.

Panele; Trabzon Emniyet Müdürü Feridun BOZ, İletişim Lisesi Müdürü, Araştırmacı Yazar Mustafa YAZICI, Araştırmacı Yazar Muhammet YAVRUOĞLU, 9 ülkeden 40 kadar sanatçı, Trabzon’dan birçok sanatsever ve basın mensupları katıldı.

PANEL’e katılan konuşmacılar(panelistler) yerlerini aldıktan sonra programı yöneten Gazeteci Yazar A.Şefik MOLLAMEHMETOĞLU açılışı yaptı.

İlk olarak konuşan Dernek Başkanı Şükran ÜST:
“Dünyada mutlu insanlar sanata daha çok zaman ayırır. Dünyada savaşı bitirecek en önemli etkinliktir, sanat. Dünya Barışı, sadece insanın değil, çevrenin ve bütün canlıların özlemidir.”

2. olarak konuşan Harun YAVRUOĞLU, sanatla barış arasındaki bağlantıyı vurgulayarak,
“Karikatür toplumdaki çelişkileri çarpıcı şekilde anlatma sanatıdır. Yaptığım araştırma ve gözlemlerde sanatın kanlı, irinli, kirli bir sarmal olduğunu tespit ettim. Bugüne kadar savaşlarda 3.700.000.000 insanın öldürüldüğünü tespit ettim. İnsanlığın aleyhinde olan savaş sektöründe 15 milyon insanın çalıştığını görüyoruz” dedi.

Ve bir takım istatistikî bilgiler vererek, savaşta en çok sivillerin öldüğünü, savaşın sadece iki taraf arasında değil, herkesi etkilemesi nedeniyle herkesin savaşı olduğunu, acının da, gözyaşının da insana ait olduğunu, son 10 yılda yapılan savaşlarda 2 milyon çocuğun öldüğüne vurgu yaparak,
“ O halde savaş insanlığın savaşıdır, sadece askerlerin değil. Türk Karikatürcüleri şimdiye dek, savaşa karşı yeterli mücadeleyi vermiştir, vermektedir” dedi.

3. olarak konuşan Prof. Dr. Şengül ÖYMEN GÜR, kültürün metalaşmasına ve meritokrasiye de vurgu yaparak,

“Sanatçılardan ürettiği eserleri iyi satan, iyi sanatçı anlamına gelmiyor. Ancak, Sanatın bir de mesaj yanı var. Bunu iyi kullanmak gerekir. Metalaşmaya rağmen savaşa karşı hala direnen sanatçıların olması sevindirici” dedi.

4. olarak konuşan ve slâyt gösterimi eşliğinde önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Gülsüm SAĞLAMER:
"Birçok alanda sanat ve sanatçı var. Bunların içinde savaşa karşı olanlar da, olmayanlar da var.

Öncelikle savaşı doğuran nedenler ortadan kaldırılmalıdır. O zaman insanlığın geleceği, sağlam temellere oturtulabilir. Bunun için asimetri ortadan kaldırılmalıdır.

Bütün bunlar denge oluşuncaya kadar devam eder. Bunların tümünün arkasında ekonomi ve para vardır. Bugün maalesef metalaşmış sanatçı yaygın. Bunun için kaotik yapı değiştirilmelidir.

Barış için mutlaka ortak bir payda lazımdır. Bu ortak paydaları güçlendirmeyi başarmak lazım. Eğitimsiz hiç bir şey hayata geçirilemez.

Tabii mobilite de çok önemli. Eleştirel düşünme yeteneği, hoşgörü, özgüven ve teşvikler sağlanmalıdır. Bu alanlarda teknik adımlar atılmalıdır. Bunun için eğitim, en önemli bileşen olarak görünmektedir”
dedi.

5. olarak konuşan Gazeteci Yazar Ahmet Şefik MOLLAMEHMETOĞLU:
“Ortadoğu’da kirli bir savaş var. Savaş değil, işgal var. Bizler barışı sağlamak için neler yapmalıyız. Sanatçılar olarak, bu dünyada neden adaletsizlikler var. Aydınlar ve sanatçılar olarak, bizler savaşa karşı taraf olmalıyız. Bunu yapamıyorsak kendimizi sorgulamalıyız” dedi.

Bundan sonra soru ve katkı sağlamak isteyen davetlilere söz verildi.

İzmir’den katılan bir bayan sanatçı:

“Kavramsal olarak sanatın ne kadar değerli olduğunu anladım. Guinness Rekorlar çalışmasının çok gerekli olduğunu anladım. Şunu gördüm ki; Dernek Başkanımız Şükran hanımın arkasında Trabzon yoktu” deyince,

söz alan Prof. Dr. Şengül ÖYMEN GÜR:

“Paranın tartışılmadığı yerde çok kalabalıklar olmuyor. Organizasyon bozukluğunu kabul etmiyorum. Zaten organizasyonlarda Trabzon yok, Trabzon halkı yok, çünkü” dedi.

Bu konuşmalar üzerine söz alan Prof. Dr. Gülsüm SAĞLAMER ise buna karşı çıkarak:

“Barışı korumada eğer seneye biz bir gelişme kaydedemezsek, o zaman kendimizi sorgulamalıyız” dedi.

Bir diğer bayan sanatçı söz alarak:

“Dünkü, 7.000 m. Olayına çok üzüldüm. Amaç; Trabzon’u tanıtmak, birlik ve beraberlik sağlamaktı” dedi.

Trabzon’lu Araştırmacı Yazar Mustafa YAZICI söz alarak:
“Savaşı, barışa dönüştürmek için işe başlanmış. Trabzon’da yapılan bu önemli etkinliğe 9 ülkeden 40 hanım sanatçının katılımına çok, çok sevindik” dedi.

Olga isimli bir yabancı bayan sanatçı söz alarak:

“Arkadaşlarla iyiyi kötüyü paylaştık. Bu katıldığım 3. Festivaldi. Bir Türk Atasözü var: ‘Damlaya damlaya göl olur’ derler ya… Damlaya, damlaya çoğalacağız. Festivalin konusu çok önemli, inşallah damlaya, damlaya devam edeceğiz”
dedi.

Özbek temsilcisi bir bayan sanatçı:
"Bizler aynı kültürün insanlarıyız. Kardeş milletiz. Ancak kardeş Kırgızistan’da benim kardaşlarımı öldürüyorlar. Sanatla bir şey değiştiremeyiz. Ama zamanla değiştirileceğine inanıyorum”
dedi.

Ankara Gazi Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Semra ÇELİK ise söz alarak:
“Genelde savaşı erkekler çıkarıyor. Ama acısını daha çok kadınlar ve çocuklar çekiyor” dedi.

İzmirli bir bayan sanatçı söz alarak:
“Barış eylemi, anne karnında başlıyor. Onun için daha baştan oyuncak olarak da silahı yok etmek lazım” dedi..

Azeri bir bayan sanatçı söz alarak:
“Atatürk’ün dediği gibi ‘Her şey olabilirsiniz, ama sanatçı olamazsınız’. İnsanlar arasında dil birliği olmasa dahi, değişik yollardan iletişimler kolaylıkla sağlanabiliyor” dedi.

İzmir Sanatçı Gurubu Başkanı ve Trabzon Femin&Art Kadın Sanatçılar Derneği Genel Başkanı Şükran ÜST, birer teşekkür konuşması yaptı.

İzmir gurubundan bir bayan sanatçı tarafından hazırlanan “DÜNYA KADINLARI” şiiri, iki hanım tarafından marş olarak, seslendirildi.

Bu arada Gazeteci Yazar A.Şefik MOLLAMEHMETOĞLU’na bir tişört hediye edildi.

MOLLAMEHMETOĞLU: “Amacımız barış mesajı vermekti. Nereye Dünyaya? Dünyaya barışı istediğimizi haykırdık. Bunu başardığımıza inanıyorum. Gelecek yıl, keneyi, daha sonra gribi konuşacağız. Bunların doğal mı, yoksa suni olarak mı üretildiğini tartışacağız” dedi.

Panelin sona ermesi üzerine panelistlere ve bazı katılımcılara birer şilt ve katılım belgesi verildi.

*

Önceki gün de planlanan bu etkinlikler kapsamında “DÜNYA KADINLARININ TUVALİNDE BARIŞ” isimli 3. Uluslararası Resim Festivali düzenlendi.

Düzenlenen bu etkinliklere; Türkiye, Yunanistan, Gürcistan, Azerbaycan, Almanya, Kazakistan, Özbekistan, Rusya ve İran'dan toplam 40 kadar kadın sanatçı katıldı.

Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek için düzenlenen 7.000 m.lik Dünya Barış termal tuval yarışmasına Trabzonspor yönetim kurulu üyeleri, sporcuları ve taraftarlar, Trabzon Emniyet Müdürlüğü ve etkinliğe katkıda bulundular.

Dünyada barışa duyulan özlemin, insan haklarının ve doğal yaşamın öneminin vurgulandığı tuval çalışması, farklı kültürleri, sanatın evrensel dilini kullanarak, tek bir noktada birleştirdi.

Kadın Sanatçılar tarafından 7.000 metrelik dev afişler üzerine resimler yapılarak, Guinness Rekorlar Kitabı'na girmek için yarışmaya katıldılar.

Daha önceki rekor 6.000 m. İdi. Trabzon’da noterlikçe yapılan onaylı tespitte bu uzunluğun 6.300 m. Olduğu açıklanmıştır.


HABER ve FOTOĞRAFLAR: Muhammet YAVRUOĞLU


PANELDEN BAZI KARELER:







































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder