Eylemde sunuculuk yapan MAZLUMDER İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Refik Partal, 28 Şubat’tan beri süren bu yasağın halkı yıldırdığını, halkının % 99’u Müslüman olan Türkiye’de artık bu yasağın kalkmasını istediklerini ve bu yüzden bu eylemi organize ettiklerini söyledi.
İlk olarak MAZLUMDER İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Beyhan, İstanbul Üniversitesi önüne kurulan temsili sınıftaki çocuklara, sınıfın önündeki tahtaya Arap alfabesini yazarak ders verdi. Beyhan, derse başlamadan önce Kur’an okumanın öneminden bahsederek Kur’an’ın hayata ve topluma katkılarını kısaca anlattı.
Temsili dersten sonra konuşan Prof. Dr. Ahmet Ağırakça;
“Bu yasak tamamen siyasidir, hiçbir pedagojik yönü yoktur. 7 yaşında Kur’an’ı hıfzeden birçok kişi olduğunu ve bu ülkede Kur’an eğitiminin eskiden beri erken yaşlarda verildiğini biliyoruz. O halde bu yasak neden? Bu yasağın kalkması için Hükümetin gayret etmesini istiyoruz” dedi.
Daha sonra söz alan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar ise konuşmasında;
“28 Şubat’tan beri sorunlarımız devam ediyor ama o tarihten önceki süreci de unuttuğumuzu sanmasınlar. Kültürel bir soykırım olan harf devrimini unutmayacağız. Bu soykırımla biz dünümüzü unuttuk, dün âlim dediklerimiz bir günde okuma yazma bilmeyen insan sayıldılar. Biz bu minarelerden “Tanrı uludur” diye bağırtanları unutmadık, bunlar hafızamızda ve gelecek nesillere de anlatacağız” dedi.
Sarıyaşar konuşmasının devamında küresel emperyalistlerin zulmünü unutmayacaklarını belirterek iki nesil önce de köylere jandarma geldiğinde çocukların ellerindeki elif-ba’ları babalarının tutuklanmaması için sakladıklarını hatırlattı.
Cüneyt Sarıyaşar Hükümete seslenerek;
“8 yıldır iktidarda olan sizler halkın tercihiyle iktidar oldunuz ama 28 Şubat’ta giden ne geri geldi bugün? Sizler bu topluma borçlusunuz, sorumluluklarınızı yerine getirin” dedi.
Sarıyaşar konuşmasının sonunda 20 ilde eş zamanlı yapılan eylemin ortak basın açıklaması metnini okudu.
Açıklamada: “MAZLUMDER 2009 yılında ‘İmza At Yaş Sınırını Kaldır’ (http://yassinirikaldirilsin.blogspot.com) adıyla bir imza kampanyası başlatarak, topladığı 70.000 imza ile mevcut milli iradenin, 28 Şubat ve onu sürdüren siyasi iradenin baskı ve tahakkümünü kabul etmediğini, Kur’an eğitimine yönelik sınırlamaların kaldırılmasını istediğini belirtmiş ve toplumun bu yöndeki kararlılığına tercüman olmuştur” ifadelerine yer verilerek bugünkü talepler ortaya konuldu.
Son olarak söz alan Gazeteci-Yazar Ahmet Varol ise birçok ülkeye gittiğini ve gittiği yerlerde, dini İslamiyet olamayan ülkelerde bile Kur’an eğitimine yaş sınırı getirilmediğini, bu yasağın Türkiye için bir ayıp olduğunu söyledi.
Beyazıt Meydanı’nda eylem boyunca “Her yerde Kur’an, herkese Kur’an”, “Kur’an öğrenmek hakkımızdır”, “Halkı Müslüman ülkede Kur’an yasaklanamaz”, “Bu ayıp bitsin, bu yasak kalksın” ve “Kur’an’a özgürlük yasaklara hayır” gibi sloganlar atıldı.
MAZLUMDER bu eylemi Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Kayseri, Konya, Trabzon, Sivas, Gaziantep, Kocaeli, Sakarya, Uşak, Hatay, Ağrı, Malatya, Şanlıurfa, Akyazı ve Batman’da da aynı saatte gerçekleştirdi.
Mazlumder Bursa Şubesi'nden Tamer Ataç basın açıklaması yaptı
Mazlumder Bursa Şubesi tarafından Şehreküstü meydanında saat 12.00’da yapılan Kur'an eğitiminde yaş sınırının kaldırılmasına yönelik basın açıklaması Yönetim Kurulu Üyesi Tamer ATAÇ tarafından okundu.
Mazlumder tarafından yapılan basın açıklamasında 28 Şubat dayatması olan Kur’an-ı Kerim eğitiminde yaş sınırlandırılmasının devamının bu hükümet için bir ayıp olduğu ve bu sınırın bir an önce kaldırılması gerektiği ifade edildi. Basın açıklaması kalabalığa Kur’an elif-ba dağıtımı ile son buldu.
Tamer Ataç basın açıklamasında şunları dile getirdi:
28 Şubat siyasi iradesi, Kur’an eğitiminin potansiyel suçlu imal ettiği algısını inşa etmek üzere 1997 yılından sonra Kur’an eğitimi veren ve eğitim alanlara ilişkin çeşitli yasaklar getirmiştir. Statükolarının devamı için kanun argümanlarını kullanarak hukuksuzluğu yaygınlaştıran statükocular, bu yasakları kanunlaştırmışlardır.
Kur’an eğitimini uzun vadede engellemek adına yaz Kur’an kursları için 12 yaş sınırı getirilmiş, kesintisiz zorunlu eğitimle sürekli Kur’an kursları için 15 yaş sınırı dayatılmış, Kur’an eğitimini bu düzenlemelere aykırı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı haricinde sürdüren kişi ve kurumlara ise cezai müeyyideler belirlenmiştir.
On yılı aşkın süredir yürürlükteki mevzuattan tasfiye edilememiş olan hükümler sebebi ile pek çok kişi yargılanmış, para cezasına çarptırılmıştır. Dünyanın topyekun kıymet verdiği kutsal kitap Kur’an’ın öğrenilmesi ve öğretilmesi hususundaki engellerin bugüne dek uzanmış olmasının, telafisi güç zararlar doğurmuş olması mevcut siyasi iradenin en büyük (k)ayıplarındandır.
MAZLUMDER 2009 yılında;
“İmza At Yaş Sınırını Kaldır” (http://yassinirikaldirilsin.blogspot.com) adıyla bir imza kampanyası başlatarak, topladığı 70.000 imza ile mevcut milli iradenin, 28 Şubat ve onu sürdüren siyasi iradenin baskı ve tahakkümünü kabul etmediğini, Kur’an eğitimine yönelik sınırlamaların kaldırılmasını istediğini belirtmiş ve toplumun bu yöndeki kararlılığına tercüman olmuştur.
Söz konusu talebin yanında, anayasaya ve imzalamış olduğumuz pek çok uluslararası sözleşmeye göre devlet hiç kimseyi eğitim hakkından yoksun bırakamaz. Devletin verilecek eğitimde anne babanın kendi dini ve felsefi inançlarına göre eğitim verilmesini isteme hakkına saygı gösterme ve bu anlamda gerekli kolaylıkları sağlama ödevi vardır. Buna aykırı olarak yapılan düzenlemeler ve din eğitimi alanında getirilen yasaklar, eğitim hakkının ve din ve vicdan hürriyetinin ihlali anlamına gelmektedir.
MAZLUMDER, bugün eş zamanlı olarak 19 ilde gerçekleştirmekte olduğu sivil itaatsizlik eylemiyle,
1. Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun Ek 3'üncü maddesinin 1'inci fıkrası başta olmak üzere din eğitimi ile ilgili kısıtlama getiren her türlü yasal düzenlemenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 9.maddesini ve EK 1.Protokol 2.maddesi ile BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası sözleşmelere uyumu sağlanarak yeniden düzenlenmesini ve yaz Kur’an kursları için belirlenen 12 yaş sınırının kaldırılmasını,
2. Kur’an kursu ve din eğitiminin mümkün olan en geniş bağlamda kişi hak ve özgürlükleri içinde mütalaa edilmesiyle bu konuda yürürlükteki mevzuatın gözden geçirilerek kişilerin evlerinde yapacakları eğitim ve öğretim faaliyetlerinin suç kapsamından çıkarılmasını,
3. Kur’an kursu açma şartlarını gerçekleştirebilen özel kişi ve kurumlara Kur’an kursu açma imkânı tanınması yönünde yapılacak yasal düzenlemelerin başta din ve inanç özgürlüğü olmak üzere eğitim hakkı gibi hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması suretiyle hakların daha etkin kullanılmasının sağlanmasını, Talep eder.
Timetürk-20Ağustos 2011 Cumartesi - 15:53
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder