TRABZON - Trabzon İl
Sağlık Müdürlüğü: "Down sendromlu gençler de, bizler gibi onlar da tüm
duyguları yaşarlar."
TRABZON İL SAĞLIK
MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN BASIN AÇIKLAMASI:
"Down Sendromu 21. kromozom çiftinin
bir kısmında ya da tamamında ekstra bir kromozom kopyasının meydana gelmesiyle
oluşur. Vücudumuzdaki her hücrede genler vardır ve bu genler hücrede gruplanmış
durumdadır. Normalde her hücrede 46 kromozom bulunur. Bu kromozomların 23’ü
anneden, 23’ü babadan gelir. Down Sendromunun en bilinen çeşidi Trizomi 21’dir
ve bu durumda her hücrede 46 yerine 47 kromozom bulunur. Yapılan tetkikler
sayesinde bebeğin doğumundan önce tespit edilebilmektedir.
Yüz görünümleri oldukça tipik olan bu
bebeklerde kalp ve diğer iç organ anomalileri de sık olarak bulunur. Down
Sendromlularda görülen bazı fiziksel özellikler çekik küçük gözler, basık
burun, kısa parmaklar, kıvrık serçe parmak, kalın ense, avuç içindeki tek
çizgi, ayak baş parmağının diğer parmaklardan daha açık olmasıdır. Bu
özelliklerin hepsi veya birkaçı görülebilir.
Down Sendromlu
çocukların karakterleri, yapıları birbirinden farklıdır. Sadece dış görünüşleri
birbirine benzer.
Down Sendromu bir hastalık değildir.
Genetik bir farklılıktır. Down Sendromunu iyileştirecek veya yok edecek bir
tıbbi tedavi yoktur. Tek yol eğitimdir.
Her çocuk gibi down sendromlu çocuklar
da farklı zekâ seviyesine, yetenek ve kişiliğe sahiptirler. Burada kilit nokta
çocuğunuzun kapasitesini maksimum düzeyde kullanabilmesi için zamanında ve
doğru desteği alabilmesidir. Erken eğitim programları, fizyoterapi, dil
terapisi, alternatif terapiler, oyun grupları gibi seçenekler aileler
tarafından iyice değerlendirilmeli ve doğru kaynaklara ulaşılarak karar verilmelidir.
Eğer çok ciddi bir sağlık sorunu yoksa
0-2 ay içerisinde erken müdahaleye ve fizyoterapiye başlanmalıdır. Tüm çocuklar
için eğitim doğduğunda başlar. Down sendromlu bebekler diğer bebeklerden daha
fazla desteğe ihtiyaç duyarlar. Ama diğer bebekler gibi onlar da ailenin
kabullenmesine, sevgisine, iletişimine ihtiyaç duyarlar. Aileler bebeklik
döneminde çocuğun gelişimde kilit rol oynamaktadırlar. Bebekle oynamak, konuşmak,
şarkılar söylemek, yeterli uyaran almasını ve sosyal ortamlara sokarak farklı
çevreleri tanımasını sağlamak önemlidir.
Down sendromlu bebekler, her bebek gibi
her şeyden önce beslenme, temizlenme, sevilme ihtiyacı duyan, acıkınca,
sıkılınca ağlayan, kızan, küsen, gülen, geceleri sizi uyutmayan bebeklerdir.
Down sendromlu gençler de cinsel
kimlikleri bulunan, ergenlik bunalımı yaşayan, kalbi kırılan, kardeşi ile kavga
eden, gülen, dans eden gençlerdir. Bizler gibi onlar da tüm duyguları yaşarlar.
İl Sağlık Müdürlüğü olarak onların hak
ettiği ilgi ve sevgiyi hep birlikte göstereceğimizi umut ediyoruz."
21.03.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder