Hava ve gürültü kirliliğine neden olacağına inandıkları araçların girişini önlemek için yol yapımını yaylaya 500 metre mesafede durduran köylüler, evlerine de ancak patikadan ulaşabiliyor. Şenyuva köylüleri, yılın 8 ayı kullandıkları 2000 rakımlı Sal Yaylasına elektrik bağlanmasıyla gelecek olan televizyon ve diğer elektronik aletlerin komşuluk ilişkilerini bozacağı, elektrik kablolarının yaylanın doğal güzelliğini etkileyeceği gerekçesiyle imza toplayıp köye elektrik bağlanmaması için Çoruh Elektrik’e başvurmuştu. Gaz lambası ve lüks lambalarıyla sürdürdükleri yaşama bu şekilde devam etmek istediklerini belirten köylüler, hatlarının yeraltına alınması şartıyla elektrik getirilmesine ikna olmuştu.
Elektrik kullanmaya başlayan köylüler, şimdi de komşuluk ilişkilerinin bozulacağı gerekçesiyle yaylaya televizyon sokmama kararı aldı. 150 haneli yaylaya bu yaz çıkan yaklaşık 500 kişi, aldıkları karar gereği yaylalarındaki evlerine televizyon sokmadı.
Radyo yayınlarından günlük haberleri takip eden köylüler, akşamları yayla meydanında oturup sohbet ediyor, atma türkü söyleyip tulum eşliğinde horon tepiyor.
Yaylada tamamı tek katlı ve ahşap evleri bulunan köylüler, beton yapı ve çift katlı yapılara da izin vermiyor. Doğal güzelliğin bozulmaması için aydınlatma direklerinin konulmasına izin vermeyen köylüler, girecek araçların hava ve gürültü kirliliği oluşturmasını önlemek için de yaylaya gelen yolu 500 metre mesafede durdurdu.
Patikadan geçerek ulaşılabilen yayladaki kütüphanede çocuklar boş zamanlarında kitap okuyor. Yaylada televizyon sadece bir pansiyonda yer alıyor.
HERKES MUTLU
Şenyuva Köyü Muhtarı Atilla Güneri, yaylaya hiçbir yasaklama ve zorlama olmadan insanların kendi isteği ile televizyon sokmadığını belirterek, “Köylülerimiz önce elektriğe karşı çıktı, imza topladı. Biz de destek verdik. Ama sonra elektrik hatlarının yeraltına alınacağını söyleyip ikna ettik.
Şimdi eski köy yaşantısını sürdürmek amacıyla yaylaya televizyon sokmadık. Yaylada herkes çok mutlu… Şehirde olduğu gibi insanlarımız televizyon başında vakit geçirmiyor. Eski yaşantıyı sürdürebiliyorlar. Bunu yasaklama ile yapmadık. Herkes gönüllü oldu. Olması gereken de buydu. İnsanlarımız bir araya geliyor, maziyi anıyor, bilgi birikimi olanlar bunu birbirleriyle paylaşıyor” dedi.
Gelen insanların yaylada elektrik yokmuş gibi bir hava sezinlediğini ifade eden Güneri, “Yaylamızı çok iyi koruyoruz. Görüntü kirliliği olmasın diye aydınlatma lambası bile koymadık.
Örnek bir yaşantı sürüyoruz. Hava açıksa yaylada ortak alana çıkılıp horon oynanıyor, sohbet ediliyor, gün batımı izleniyor. Hava kapalıysa, bir gün birinin diğer gün bir başka kişinin evinde toplanılıyor. Bu şekilde yaşamımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Yayla sakinlerinden 71 yaşındaki Süleyman Ataman, “Yaylada televizyonumuz yok, kullanmıyoruz. Bir araya gelip sohbet etmek ve evlere kapanmamak amacıyla televizyonu yaylaya sokmadık. Elektriğimizi yer altına aldık, araç yolu yapmadık. Yaylamızda hem doğal güzelliği hem de komşuluk ilişkilerini koruyoruz” dedi.
Ümmügül Atamer ise, “Çok rahat bir yaşantımız var. Çıkıp doğayı seyrediyoruz, gezip dolaşıyoruz. Şehirde televizyonların içinden geldik, burada ne yapacağız ki televizyonu” diye konuştu.
Diğer yayla sakinleri de, televizyonun olduğu yerde insanların eve kapandığını, gezip dolaşmadığını ve birbirleriyle konuşmadığını belirterek, alınan kararın yerinde olduğunu söylediler.
Yaylada tamamı tek katlı ve ahşap evleri bulunan köylüler, beton yapı ve çift katlı yapılara da izin vermiyor. Doğal güzelliğin bozulmaması için aydınlatma direklerinin konulmasına izin vermeyen köylüler, girecek araçların hava ve gürültü kirliliği oluşturmasını önlemek için de yaylaya gelen yolu 500 metre mesafede durdurdu.
Patikadan geçerek ulaşılabilen yayladaki kütüphanede çocuklar boş zamanlarında kitap okuyor. Yaylada televizyon sadece bir pansiyonda yer alıyor.
HERKES MUTLU
Şenyuva Köyü Muhtarı Atilla Güneri, yaylaya hiçbir yasaklama ve zorlama olmadan insanların kendi isteği ile televizyon sokmadığını belirterek, “Köylülerimiz önce elektriğe karşı çıktı, imza topladı. Biz de destek verdik. Ama sonra elektrik hatlarının yeraltına alınacağını söyleyip ikna ettik.
Şimdi eski köy yaşantısını sürdürmek amacıyla yaylaya televizyon sokmadık. Yaylada herkes çok mutlu… Şehirde olduğu gibi insanlarımız televizyon başında vakit geçirmiyor. Eski yaşantıyı sürdürebiliyorlar. Bunu yasaklama ile yapmadık. Herkes gönüllü oldu. Olması gereken de buydu. İnsanlarımız bir araya geliyor, maziyi anıyor, bilgi birikimi olanlar bunu birbirleriyle paylaşıyor” dedi.
Gelen insanların yaylada elektrik yokmuş gibi bir hava sezinlediğini ifade eden Güneri, “Yaylamızı çok iyi koruyoruz. Görüntü kirliliği olmasın diye aydınlatma lambası bile koymadık.
Örnek bir yaşantı sürüyoruz. Hava açıksa yaylada ortak alana çıkılıp horon oynanıyor, sohbet ediliyor, gün batımı izleniyor. Hava kapalıysa, bir gün birinin diğer gün bir başka kişinin evinde toplanılıyor. Bu şekilde yaşamımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
Yayla sakinlerinden 71 yaşındaki Süleyman Ataman, “Yaylada televizyonumuz yok, kullanmıyoruz. Bir araya gelip sohbet etmek ve evlere kapanmamak amacıyla televizyonu yaylaya sokmadık. Elektriğimizi yer altına aldık, araç yolu yapmadık. Yaylamızda hem doğal güzelliği hem de komşuluk ilişkilerini koruyoruz” dedi.
Ümmügül Atamer ise, “Çok rahat bir yaşantımız var. Çıkıp doğayı seyrediyoruz, gezip dolaşıyoruz. Şehirde televizyonların içinden geldik, burada ne yapacağız ki televizyonu” diye konuştu.
Diğer yayla sakinleri de, televizyonun olduğu yerde insanların eve kapandığını, gezip dolaşmadığını ve birbirleriyle konuşmadığını belirterek, alınan kararın yerinde olduğunu söylediler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder